AVUKATLAR GÜNÜ RESEPSİYONU YAPILDI
Tarih: 3.04.2015| Okunma Sayısı: 5832

Avukatlar Günü Resepsiyonu Yapıldı

 

            Baromuzca 5 Nisan Avukatlar Günü nedeniyle resepsiyon düzenlendi. Resepsiyona Batman Valisi Azmi Çelik, Batman Cumhuriyet Başsavcısı Kasım Tüten, Batman Adalet Komisyonu Başkanı Murat İlhan, Batman İdare Mahkemesi Başkanı Nihat Koçak, kurum temcileri, Batman’daki meslek ve sivil toplum örgütü temsilcileri, Batman Adliyesinde görev yapan Hakim, Savcı ile baromuz Avukatları katıldı. Baro Başkanımız Av. Ahmet Sevim’in açılış konuşmasından sonra sırasıyla Batman Adalet Komisyonu Başkanı Murat İlhan, Batman Başsavcısı Kasım Tüten ve Batman Valisi Azmi Çelik kısa birer konuşma yaparak avukatlar gününü kutladı.

 

  
 

Baro Başkanımız Av. Ahmet Sevim’in  Resepsiyon Açılış Konuşması:

 

                 Sayın Valim, Sayın Başsavcım, Adalet Komisyonu Başkanım, İdare Mahkemesi Başkanım, Protokolün değerli üyeleri, Meslek ve Sivil Toplum Örgütlerinin Değerli Temsilci ve Üyeleri, Değerli Basın Mensupları ve Değerli Hâkim Savcı ve Meslektaşlarım, Avukatlar Günü nedeniyle düzenlemiş olduğumuz resepsiyona hepiniz hoş geldiniz. 

                 Konuşmamın hemen başında, 31 Mart günü Çağlayan Adliyesinde menfur bir saldırı sonucu hayatını kaybeden, adaletin tesisi gibi ulvi bir amaç doğrultusunda birlikte çalıştığımız için meslektaşımız olarak kabul ettiğimiz Cumhuriyet Savcısı Mehmet Selim Kiraz’ı rahmetle anıyor başta ailesi olmak üzere tüm yargı camiasının, hepimizin başı sağ olsun diyorum.

       Değerli Konuklar,

                 Bizler savunma makamı olarak söz konusu saldırının acısını en acı şekilde hissederken,  ismimizin, cübbemizin bu saldırı ile yersiz bir şekilde anılması acımızı daha da büyütmüş üzüntümüzü bir kat daha arttırmıştır. Olayın yaşandığı günden beri, bütün barolarımız ve meslektaşlarımız ile yaşanan saldırıyı kınamış ve yargının bütün kurumları ile dayanışma göstermiş olmamıza rağmen, adliyede hiçbir şekilde bulunmaması gereken silahtan çok cübbelerimizin tartışma konusu olmasını kasıtlı olarak mesleğimize bir saldırı olarak değerlendiriyoruz.

               Bu bağlamda herhangi bir yasa değişikliği olmadan adeta durumdan vazife çıkarırcasına meslektaşlarımızın ev sahibi oldukları adliyelerin kimisinde maruz kaldıkları muameleyi ve en son Çağlayan Adliyesinde meslektaşlarımıza yapılan saldırıyı kabul etmediğimizi ve kınadığımızı buradan belirtmek istiyorum.

               Yargının üç kurucu unsurundan biri olan ve Avukatların temsil ettiği savunma makamı doğası ve baroların yasadan kaynaklanan insan haklarını koruma ve kollama ödevi gereği toplumla ve kurumlarla daha sıkı bir ilişki içinde olmasına rağmen, hala adliyelere yabancı bir unsur olarak görülmektedir.                                              Bu nedenle avukatlık mesleğinin niteliklerini bir kez daha kısaca belirtmekte fayda görüyoruz. Avukatlık bir kamu hizmetidir. Avukatlar müvekkillerinin belgelerini sırlarını saklamakla yükümlüdür ve bağımsız yargıyı ve savunma hakkını temsil eder. Dolayısıyla avukatın üstünün, bürolarının ve evlerinin aranmasının koşullara bağlanmış olması, bireysel olarak avukatın değil, savunma hakkının ve müvekkilinin üstün yaranının korunmasını amaçlamaktadır. Dolayısıyla avukatın şahsına tanınmış özel imtiyaz bulunmamakta,  savunma hakkının ve bireylerin üstün yararları gözetilmektedir.

 

     Değerli Konuklar, 

              Türkiye’de baş döndürücü şekilde gündem değişmektedir. Ancak bizler Türkiye’nin özellikle adalet sistemine ilişkin yapısal sorunlar çözülmeden, gündeme binaen yapılacak yasal değişikliklerin sorunların çözümüne katkı sağlamayacağını aksine sorunları derinleştireceğini düşünmekteyiz. Çeşitli platformlarda “İç Güvenlik Yasası” olarak nitelenen düzenlemeye ilişkin görüşlerimizi kamuoyu ile paylaşmış idik. Bir kez daha özetle belirtmek gerekirse, suç ve suçlu ile mücadelede mevcut yasaları ağırlaştırmak, temel hak ve hürriyetlerin özüne dokunacaktır. İdari pratiklerin yargısal denetimden çıkaran ve adeta kolluğu adli görevlerinde mülki amire bağlayan düzenlemenin hem erkler ayrığına hem de toplum ihtiyaçlarına ters düştüğünü belirtmek isterim. Güvenlik özgürlük dengesi ülkemiz için daha çok özgürlük ile sağlanabilecektir.

                Seçim sathı mahalline girdiğimiz bu dönemde, seçimlerin güvenlik içinde ve barışçıl bir şekilde bir demokrasi bayramı olarak geçirilmesini temenni ederek seçimden hemen sonra,

                Kürt sorunun kalıcı şekilde çözümü için de olmazsa olmaz olan demokratik ve çoğulcu yeni bir anayasa çalışmalarına hemen başlanmalı,

               Devletin en yüksek katında da güvenirlikleri sorgulanan ve verdikleri kararlar toplumun adalet duygusuna tekabül etmeyen DGM, Özel Yetkili Mahkemeler eliyle verilen tüm kararlarda yeniden yargılamanın yolu açılmalıdır.

              Artık bir ayıba dönüşen hasta tutuklu ve hükümlülerin tahliyesi ilgili idari ve yasal adımlar atılmalıdır.

                 Sorunların şiddet yoluyla çözülemeyeceği ve bu nedenle sivil siyasetin önerildiği bir dönemde seçim barajı ve siyasi partilerin örgütlenme özgürlüğünün önündeki engellerin kaldırılması gerekmektedir.

             Acil bir ihtiyaca dönüşen baroların ve avukatların ihtiyaçlarını karşılayacak, avukatlık sınavını düzenleyecek Avukatlık Yasası gündeme alınmalıdır.

            Adeta angarya koşullarında verilen ve avukatların kamu hizmeti olan Adli Yardım ve CMK hizmetlerinin koşullarının düzeltilmesi ve Baroların kendilerini ve üyelerini ilgilendiren konularda Adalet Komisyonlarında temsil edilmeleri gerekmektedir.

 

Sözlerime son verirken, tekrar hepinize hoş geldiniz diyor, saygılar sunuyorum.

 
 
 
 
 
 
 
 
 
  

20.04.2024
AV. ERKAN ŞENSES
BARO BAŞKANI

BARO LEVHASI


© Web sitesi hizmeti Türkiye Barolar Birliği tarafından verilmektedir.