ADLİ YIL VESİLESİYLE BASIN AÇIKLAMASI YAPILDI
Tarih: 1.09.2023| Okunma Sayısı: 430

BASINA ve KAMUOYUNA

2023-2024 Adli Yılı’nı yargı bağımsızlığı, hukukun üstünlüğü, hukuk devleti ve avukatlık mesleğinin artık yapısal bir hâle gelmiş sorunlarına dair kaygılarla karşılıyoruz. Zira adli yıl, mesleğimize ve avukatlara yapılan saldırıların hız kesmeden devam ettiği, hak ihlallerinin, kadın cinayetlerinin ve çocuk istismarının inanılmaz boyutlara ulaştığı, yoksulluğun derinleştiği bir iklimde başlamaktadır.

Avukatlar; hak arama özgürlüğünün, savunma hakkının ve hukuk devletinin en temel güvencesidir. Toplumun bir arada yaşamasını sağlayan en temel değer adalet ise, adaletin temel unsurlarından biri de avukat ve avukatlık mesleğidir. Bireylerin rahatlıkla avukata ulaşamadığı, avukatın da tam bir bağımsızlık ve özgürlük içinde ve etkili şekilde mesleğini yürüterek yargılama faaliyetine katılamadığı bir toplumda hukuk devletinden söz edilemez.

Yeni adli yıl açılışını vesile kılarak, toplumsal ve mesleki sorunlarımıza ilişkin değerlendirmeleri kamuoyuyla paylaşmak isteriz.  

Sorunlarımızı kısaca özetlemek gerekirse; avukatlık hizmetlerinde KDV indirimi, CMK ücretlerinin Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’ne çıkarılması, birikmiş adli yardım alacakları için Barolara ek ödenek gönderilmesi, soruşturma dosyalarının incelenmesi ve dosya hakkında bilgi almak isteyen meslektaşlarımızdan dilekçe ve kimlik fotokopisi alınması uygulamasına son verilmesi, gerektiğinde avukatların savcılarla dosya hakkında görüşebilmesi sağlanmalıdır.

Sulh Ceza Hakimlikleri’nin tutukluluk gözden geçirme duruşmalarında, şüphelilerin avukatlarına haber vermeden duruşma yapması uygulaması kaldırılmalı, şüpheli avukatlarının tutukluluk gözden geçirme duruşmalarına katılması sağlanmalıdır. Duruşmaların saatinde alınması için gerekli önlemler alınmalı, meslektaşlarımız saatlerce adliye koridorlarında beklemek zorunda bırakılmamalıdır. Adliyede avukattan arındırılmış bölge uygulamasına son verilmeli, bu kapsamda avukat kartlarının hakim ve savcıların olduğu bölümün kapılarını da açabilmesi sağlanmalıdır.

Hasar danışmanlık şirketi denilen yeni bir tür iş takipçiliği yöntemiyle yurttaşların hak kayıplarına sebep olan suç örgütleriyle etkili şekilde mücadele edilmelidir. Kişisel Verilerin Korunması Kanunu’nun avukatlık mesleğinin yapılmasını olanaksızlaştırması karşısında yasal değişikliğe gidilmelidir. Serbest çalışan avukatların asgari ücrete kadar olan gelirlerine vergi muafiyeti sağlanmalı, bir yıllık genç girişimci Bağ-Kur primi muafiyeti üç yıla çıkarılmalıdır.

Kozluk Adliyesi’ne girişte, Batman Valiliği ve Batman Emniyet Müdürlüğü’ne girişte avukatların çantalarını x-ray cihazından geçirme zorunluluğu Avukatlık Kanunu’na aykırı olup bu uygulamaya derhal son verilmelidir.

Avukatı yargılama süjesi olmaktan uzaklaştırmaya yönelik pratikler mesleğimiz için bir tehdit olmasının yanı sıra, vatandaşların adil yargılama hakkına erişimi açısından da ciddi riskler taşımaktadır. Bu pratikler yargı düzenini neredeyse işlemez hale getirmiş ve vatandaşın yargıya olan güvenini sarsmıştır. Ancak mesleğimizi yapmamızı zorlaştıran bu sorunların devam ettirilmesine karşı Batman Barosu, avukatı yargının kurucu unsurlarından olan bağımsız savunmayı temsil etmekten çıkarıp etkisizleştiren her anlayış ve politikanın tereddütsüz karşısında olacaktır.

Özetle, mesleki faaliyet alanlarımızın korunduğu, genişletildiği ve güçlendirildiği bir adli yıl istiyoruz.

Kadın cinayetleri ve kadına yönelik şiddet vakaları maalesef hız kesmeden devam etmektedir. Hal böyleyken Türkiye’nin kadına karşı şiddeti önleme konusunda büyük bir öneme sahip olan İstanbul Sözleşmesi’nden, gerçeklikten uzak gerekçelerle çekilmesi kabul edilemez. Öte yandan çekilme sonrası Türkiye’nin Anayasa’dan ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nden doğan yükümlülükleri devam etmekte olup kadına karşı şiddetle mücadele İstanbul Sözleşmesi yürürlükte olmasa dahi Türkiye’nin ulusal ve uluslararası mevzuattan kaynaklanan pozitif yükümlülükleri nedeniyle devam ettirmesi gereken bir mücadeledir.

2019 Mart yerel seçimlerinde aralarında Batman Belediyesi’nin de bulunduğu 51 belediyeye İçişleri Bakanlığı’nın idari bir kararıyla illerin valileri veya ilçelerin kaymakamları kayyum olarak atanmıştır. Halk iradesini hiçe sayan, demokrasi ve hukukun üstünlüğüne olan inancı tümüyle ortadan kaldıran bu kayyum kararlarını kabul etmek mümkün değildir. Batman Barosu, siyasal iktidara yerlerine kayyum atanan belediye başkanlarının görevlerine iade edilmesi, Mart 2024’de yapılacak yerel seçimlerde ortaya çıkacak halk iradesine ise saygı duyma çağrısında bulunmaktadır.

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi,  Selahattin Demirtaş ve Osman Kavala hakkında, tutukluluk halinin siyasi amaçlarla verildiği ve serbest bırakılmaları gerektiğini belirtmesine rağmen her ikisinin de tutukluluk hali hukuki olmayan gerekçelerle devam ettirilmektedir. Bu hukuksuzluğa son verilmeli, Selahattin Demirtaş ve Osman Kavala derhal serbest bırakılmalıdır.  

Temel hak ve özgürlükler konusunda yaşanan sorunlardan birkaçına değinmek gerekirse, Cumartesi Anneleri’nin sistematik bir biçimde yasaklamalara konu olan barışçıl toplanma özgürlükleri engellenmekte, Türkiye’nin birçok ilinde barışçıl toplanma özgürlüğü Valilik veya kaymakamlık emirleriyle ortadan kaldırılmaktadır. Batman Barosu, kamusal makamlara yurttaşların barışçıl toplanma özgürlüğü hakkına saygı duyma çağrısında bulunmaktadır.

Gırtlak kanseri teşhisi konulan hasta mahpus Şakir Turan iki gün önce cezasının infazını çekmekteyken maalesef hayatını kaybetti. Hasta mahpuslarla ilgili ivedilikle yasal düzenleme yapılarak hasta mahpusların tahliyeleri sağlanmalıdır. 

Türkiye’nin çeşitli illerinde işkence ve kötü muamele iddialarında son zamanlarda bir artış yaşanmaktadır. İşkence ve kötü muamele mutlak surette yasak olup hiçbir gerekçe işkence ve kötü muamele yapılmasını meşru kılamaz. Batman Barosu, yargı makamlarına işkence ve kötü muamele iddialarıyla ilgili seri, etkili ve tarafsız soruşturma yürütme çağrısında bulunmaktadır.

Bugün aynı zamanda Dünya Barış Günü. Bugün vesilesiyle kayda geçmek isteriz ki, Kürt meselesinin barışçıl çözümü ile Kürt kimliği ve Kürtçe’nin yasal ve anayasal güvenceye kavuşturulması ertelenemez bir zorunluluktur.

Bu duygu ve düşüncelerle mesleğimizin onur ve saygınlığının korunması dileğiyle vefat eden meslektaşlarımızı saygı ve rahmetle anıyor; “Herkes için adalet, adalet için avukat” ilkesiyle, yeni adli yılın daha fazla demokrasi, adalet, eşitlik ve özgürlük getirmesini; mesleğimizin hak ettiği itibarı yeniden kazanmasını dileriz.

Kamuoyuna ve meslektaşlarımıza saygıyla duyurulur.

 

BATMAN BAROSU

29.04.2024
AV. ERKAN ŞENSES
BARO BAŞKANI

BARO LEVHASI


© Web sitesi hizmeti Türkiye Barolar Birliği tarafından verilmektedir.