ADLİ YIL AÇILIŞI DOLAYISIYLA BASIN AÇIKLAMASI

BASINA VE KAMUOYUNA

 

                Toplumsal huzurun kaynağı ve toplum birliğinin olmazsa olmazları “Hukukun üstünlüğü” ve vatandaşların kendilerini hukuk güvenliği içerisinde hissetmeleridir. Hukukun üstünlüğü”, ”Hukuk Devleti”, ”Yargı Bağımsızlığı’’ ve “Yargıç Güvencesi “ gibi  temel ilkeleri halen tartışmaya devam ettiğimiz, sadece bahsettiğimiz temel ilkelerin değil, yargıdaki sorunların ve avukatlık mesleğindeki sıkıntıların da olumsuz yönde yükseliş gösterdiği, tüm bunların yanında çoklu baro olarak gündem bulan Avukatlık yasasının bazı hükümlerinde yapılan değişikliklerin gölgesinde yeni bir adli yılın başlangıcındayız.

                Adli yıl, Avukatlık mesleğine yapılan tahkir edici saldırıların hız kesmeden devam ettiği, çoklu baro sistemi marifetiyle baroların parçalandığı, insan hakları ihlallerinin, kadın cinayetlerinin ve çocuk istismarının ciddi boyutlara ulaştığı bir iklimde yeni bir başlangıç yapmaktadır.

                Biz yine de gülümsemeye devam ediyoruz ki; bulutlar gitsin, iklim değişsin ve Akdeniz olsun… Bu sayede belki Adalet için de mevsim bahara döner bir gün…  

                Neredeyse tüm ülke Barolarının karşı olmasına rağmen çoklu baro sistemi olarak adlandırılan, bunun yanında Baroların delege sistemini de değiştiren yasa değişikliği, yapılan şiddetli tartışmaların gölgesinde yürürlüğe girdi.

                Başta Baroların bağımsızlığına gölge düşürür nitelikte olan delege yapısındaki değişiklikler Anayasamızda vücut bulan temsilde eşitlik ilkesine açıkça aykırılık teşkil etmektedir. Bu kapsamda çoklu baro sistemi olarak adlandırılan düzenlemenin yapılmaması adına diğer Barolarla birlikte hukuki zeminde ciddi bir mücadele ve gayret gösterildi.

                Ancak tüm gayret ve çabalara rağmen ne yazık ki bu değişiklikler meclisin onayından geçerek yasalaştı. Sözü edilen değişikliklerin iptali istemi halen Anayasa Mahkemesi’nin huzurundadır. Temennimiz Anayasa Mahkemesi tarafından yapılan bu değişikliklerin iptal edilmesidir.

                Neredeyse her adli yıl açılışında dile getirildiği üzere; Her şeyden önce ülkede yargının bağımsızlığı ve tarafsızlığının sadece kağıt üzerinde kalmadığı, nitelik anlamında liyakate dayalı ve nicelik olarak yeterli sayıda hakim ve savcının istihdam edildiği, yargının üç saç ayağından biri olan savunmanın üzerinden baskı ve kısıtlamaların kaldırıldığı bir anlayışın egemen olmasını umut ediyoruz.

                Diğer taraftan, Avukatları yargıya ayak bağı gören anlayışı bertaraf edecek, savunma, dolayısıyla adil yargılama hakkının teminatı olan Avukatların yargısal süreçlerdeki pozisyonunu güçlendirecek yeni bir Avukatlık Yasası düzenlemesi ihtiyacı bir zorunluluk halini almıştır.

                Buna paralel olarak Avukatın mesleğin doğasından kaynaklanan haklarının kullanımını zorlaştıran uygulamaları ısrarla devam ettiren, avukat ile mücadeleyi suç ve suçlu ile mücadelenin bir parçası olarak kabul eden kolluk uygulamalarının sona ermesi için ayrı bir adli kolluk teşkilatının ihdasını da içeren Yargı reformunun biran önce hayata geçirilmesi gerekmektedir.

            Vatandaşların kendilerini hukuki güvenliği içerisinde hissettikleri ülkeleri, diğerlerinden ayıran en temel etmenin, bağımsız ve tarafsız bir yargının varlığı olduğunu gözlemlemekteyiz. Vatandaşların kendilerini hukuki güvenlik içerisinde hissetmelerinin yegâne koşulu bağımsız ve tarafsız bir yargı sisteminin varlığıdır.               

                Bu husus ülkemiz açısından değerlendirildiğinde; yargının bağımsızlığı ve tarafsızlığı konusunda daha çok yol almamız gerektiği bir gerçeklik olarak karşımızda durmaktadır. Her adli yıl açılışında dile getirilen yargının bağımsızlığı ve tarafsızlığı konusu ne yazık ki bu adli yıl açılışında da önemini korumaktadır. Beklentimiz bu konuda bir an önce adımların atılması ve ülkemizin hak ettiği şekliyle bağımsız ve tarafsız bir yargı sistemine kavuşturulmasıdır.

                Ülkenin önceliği çoklu Baro veya Baroların delege sisteminin değiştirilmesi değil, Avukatlık Yasasını da kapsayan tüm muhatapların fikirleriyle dâhil edildiği, köklü, uzun vadeli ve öncelikle liyakati esas alan bir Yargı Reformudur. 

                Hukukun Üstünlüğünün, Hukuk Devletinin, Adil Yargılanmanın ve Toplumsal Barışın güvencesi olan yargının kurucu üyesi biz avukatların, geçmişte olduğu gibi bugün de mücadeleyi birlikte sürdürme azim ve kararlılığıyla zor günlerin aşılacağına, Hukukun Üstün kılındığı günlere olan inancımızı tekrarla, yeni adli yılın adil yargılama hakkının tüm yönleriyle uygulandığı yıl olmasını diler, saygılarımızı sunarız.

 

 

                                                                                                              BATMAN BAROSU BAŞKANLIĞI